8 Kasım 2009 Pazar

1989'UN 20.YILDÖNÜMÜ ÜSTÜNE

1989...Berlin duvarının yıkılışını kutlayacak yarın dünya. Duvarın yıkılışı, sosyalizmin çöküşü anlamına geliyordu birçoğu için. Çöken neydi, ne çökmüştü? Ne konacaktı yerine ve ne konmuştu sonradan? Neydik? Ne olduk? Küçüktüm o zaman. Yıl 1989; 11 yaşındayım; çift kutuplu bir dünyadan söz ediyor büyükler, ama ne demek oluyor bu, bilmiyorum daha. Çocukluk...

Büyüdük. 1989'u özgürlüğün kazanması olarak yorumlayan bazı dünün büyükleri yaşlandı şimdi, dile kolay, 20 yıl... Daha mı özgürleştiler, çocuklarına daha mı iyi bir dünya sundular? Hayır çığlıkları yükseliyor dünyada son 20 yıldır: Küreselleşme, neo-liberalizm, ekonomik krizler, terörün en büyük savaş haline gelmesi, medeniyetlerin savaşı.... Öngöremediler hiçbirini, Huntington'un, Fukuyama'nın kıçına takılıp gittiler; özgürleşmeyi coca-cola içebilmek sandılar. Sandılar da sandılar; dünya 1989'dan daha iyi olmadı ama; eklendikçe eklendi sorunlar birbirine: iklim değişiklikleri, çevre sorunları, küresel ısınma vs.... Bunlara el attı sol. Unutuldu sınıflar, geldi kimlikler. Proletarya "out", dini cemaatler "in" mevzuunu doğurdu 1989... Ve özgürlük demişlerdi buna...Bir taraflarında patladı işte son ekonomik krizle birlikte neo-liberalizmleri, büyük ortadoğu projeleri, tek kutuplu dünyaları, bilmem ne refahları... Adam Smith'leri öldü, Allah rahmet eğlesin. Marks ise külllerinden doğuyor ve gene korkmaya başladılar; malum 1989'da ebediyen tarihe gömdüklerini düşünmüşlerdi, tarihin dinamiğini en iyi anlamış filozofu.
Wall-Street'in kravatlı haşin çocukları olacaktı hani dünyanın tek hakimi ve bizler onlar sayesinde refaha kavuşacaktık. Ne refahmış şu Amerikan refahı hep birlikte gördük: Gir borca gırtlağına kadar, çek krediyi bolcana, yarını kim takar, önemli olan... refah... olmayan, hiçbir zaman olmamış refah. Bir yerlerinde patlayan refah... on kişinin refahı uğruna bin kişinin harcandığı refah... Küreselleşmeniz, 1990'larda tek seçenek olarak sunduğunuz şey insanlara.... o da patladı işte bir yerinizde, gördünüz...
Yarın kutlayın duvarın yıkılışını... içinizdeki duvarın ötesine geçememişken daha...

Hiç yorum yok: