22 Mart 2009 Pazar

DÜNYANIN EN İLGİ ÇEKİCİ PARTİ LİDERİ:POSTACI OLIVIER!

Dünya siyasetine merak duyan hemen herkesin sevdiği bir lider vardır; kimi Obama'yı, kimi Putin'i, kimi Berlusconi'yi sever.
Elbette dünya siyasetinde benim de çok sevdiğim liderler var: Chavez, Lula ve her ne kadar görevini bırakmış olsa da Castro... Geçmişe girmedim, girseydim Mustafa Kemal ilk sıralarda olurdu zaten.
Her neyse...
Şu sıralar dünya siyasetinde yeni gözdemi az kişi bilir sanıyorum, ama dünyada olup bitenleri takip edenler bileceklerdir.
Bu lider Fransa'da bir partinin lideri ve henüz 34 yaşında!
Adı: Olivier Besancenot.
Mesleği: Postacı.
Fransa'da yeni kurulan "Yeni Antikapitalist Partisi" nin lideri ve Fransa'nın 'Che' si olarak adlandırılıyor.
Dünyayı yüz yıllardır yöneten ve göçerten kapitalizm, liberalizm, serbest piyasa ekonomisi vs... belirgin bir güç kaybına uğrarken sol'un çıkışı kaçınılmaz hale geliyor. Latin Amerika'da başlayan sol rüzgarlar Avrupa kıtasına, sonra da daha doğuya sıçrayacak mı?
Her zaman savunduğum bir şey gerçekten doğru olabilir: yani küresel kapitalizmin yarattığı değerler, tarihsel diyalektiğin de ittirmesiyle sistemden paylarına düşeni alamayanların elinde silah olarak kendi aleyhine dönebilir. Bu değerlerin başında teknoloji ve bilişim sistemleri geliyor. Bugün, bir zamanlar kısıtlı iletişim imkanlarıyla çok şey başarmış olan örgütlenme, interneti kendi çıkarına kullanarak çok daha iyisini başarabilir.
27 yaşında siyasete atılan ve girdiği ilk seçimlerde %4,2 gibi bir oy alan postacı, umutları yeşertmeyi başarıyor. Fransa'da popülerlik anketlerinde oyu %60'lara dayanan Besancenot, küresel ekonomik krizin bazı insanların zihinlerini aydınlatmasından faydalanabilir. Çünkü eğitim ve bilinç düzeyi artan birey, kapitalizm'in insanoğlu arasında insan onuruna yakışır bir eşitlik/adalet mekanizması kuramadığını, üstüne üstlük kazanılmış değerleri bile yok ettiğini görüyor.
Postacı, diğer yandan dilimin ucuna gelen bir lafı ağzıma tıkıyor: "Darısı başımıza," diyecektim, ama diyemem. Bir kere, biz hala demokrasinin sosyo-ekonomik bir mücadele olduğunu anlayamıyoruz çünkü. Biz sanıyoruz ki, demokrasi türbanı savunanla laikliği savunan arasındaki bir mücadele. 

Hiç yorum yok: