6 Şubat 2010 Cumartesi

KAMUSAL-DİNİ ALAN AYRIMINDA ÖZGÜRLÜK YANILSAMASI

Kimsenin baş örtüsüyle, şununla bununla, türbanla derdi yok.
Olmamalı da zaten.
Dini bir inanç insanın içinde vardır ya da yoktur; bu, o insan dışında kimseyi bağlamaz.
Bağlamadığı içindir ki, modern devlette kamusal alan dini olgularla bağını kopartır; çünkü aksi takdirde devlet bir dini yönetim mekanizması olur ve böylece din insanın kendi inancı olmaktan çıkıp resmi bir ideolojiye dönüşürdü.
Onun içindir ki, laiklik modern bir devletin olmazsa olmazı olarak ortaya çıkmış.
Ancak bu, kimsenin bir diğerinin inancına saygı duymaması anlamına gelmez hiç şüphesiz. Yani laik devlette sen inanırsın ya da inanmazsın, bu beni ilgilendirmez.
Laikliğin ortaya çıkışının bir diğer ve en önemli maksadı din işini devlet işinden ayırmak. (Dinin bireyselliğinden ötürü. Bireyin dini inancı vardır, devletin değil.)
Kamusal alanla dini alan aynı yer değilse, yani birinin kuralı diğerinde geçerli değilse, bu iki alanın da birbirlerinin kurallarına uyması beklenir.
Bu olmadığı zaman ülkemizde olduğu gibi kısır tartışmalarla vakit kaybeder ve esas çözmemiz gereken sorunların üstüne gidemeyiz.
Çoğu insana sorun, bu tartışmalardan hakkaten gına gelmiş durumda.
Birisi nasıl dini bir alana (sözgelimi camiye) oranın gerektirdiği şekilde kılık kıyafetle giriyorsa, kamusal alana da oranın kurallarına uygun olarak girmek durumunda.
Bu bir özgürlük sorunuymuş gibi lanse edilse de, ya da bir takım kişiler bundan siyasal menfaatler sağlasa da, aslında kamusal-dinsel alan ayrımına gitmek, o iki alanın birisinde olan özgürlüğün diğerinde kısıtlanması sonucunu doğurur.
Bu, bir özgürlük sorunu değil, evet, çünkü öyle olsaydı, türbanıyla devlet dairesinde çalışmak isteyen bir kadın gibi, başka birisi de, yazın sıcak bir gününde camiye şortla girmek istediğini, çünkü bunu istemesinin özgürlüğünün gereği olduğunu iddia ederdi.
Ama böyle birşey yapmaz elbet, çünkü özgürlük adına dinsel alanın kuralını yıkmanın mantıksızlığını biliyor olsa gerek.
O halde, kamusal-dini alan birbirinden ayrı yerlerse, kurallarının da farklı olması gerekiyor.
Bir kadın kamusal alanda nasıl ki türbanıyla çalışamıyorsa, bir erkekte sözgelimi kot pantolonla işe gitmek istiyor olabilmesine karşın takım elbise giymeye mecburdur.
Neden?
Çünkü kamusal alan da kendi kurallarını koymuştur; tıpkı dinsel alanın kendi kurallarını koyduğu gibi.
Ali kıran baş kesenciliği özgürlük ya da demokrasi kılıfıyla ört bas etmek yanlışların en büyüğü.


Hiç yorum yok: