14 Mayıs 2010 Cuma

HAYVANLAR VE HAKLARI

İnsanların birbirlerini kullanması, birbirlerini sömürmesi ve birbirlerine diş geçirebildiği müddetçe diğeri üstünde egemenlik kurması yetmiyormuş gibi, bir de zavallı hayvanlar bu "insan yobazlığına" maruz bırakılıyor maalesef.
Patshop'larda, insanların, daha çok para kazanabilmek uğruna özgürlükleri sınırlanmış hayvanları vitrine çıkarması kabul edilebilir şey değil.
Bir facebook organizasyonu olan "PETSHOP'LARA HAYIR: Köpekler balık değildir !!! CAM içinde CAN olmaz !!!" başlıklı grup bu manada oldukça anlamlı bir duruş sergiliyor.
Hayvanların kutsallığı bir bakıma, insanların onların yaşam biçimlerini örnek alarak toplumlar kurmasında yatar.
Charles Darwin'den Kropotkin'e birçok bilim adamı ve düşünür hayvanların yaşamından yola çıkmıştır kurdukları düşünceler için.
Hatta sağdan ve soldan tüm ideolojiler kendi temellerine sağlamlık katmak için hayvanlara bakmış, onların yaşamlarından örnekler vererek kanıtlar sunmuştur.
"Sosyal Darwinizm" olarak adlandırabileceğimiz "liberalizm" bir "sosyal hayvan" olarak ele alınan insanın hayvanların yaşamlarına benzer şekilde güçlünün zayıf karşısında yaşam şansına sahip olabileceğini savunurken, kimi sol ideoloji hayvanlar dünyasına "karşılıklı yardımlaşma" açısından bakmıştır.
İşte, insanın hayvanlara bakışı, onları kutsal bir şekilde kendi düşüncelerine temel oluşturan bir yerden, ticari nesneye dönüşmesine, böylece bir vitrine konmasına yol almıştır.
O halde...
İnsan haklarını uygulamaktan aciz biz insanlar, hayvan haklarına ne kadar duyarlı olacağız?
Hiç kuşku yok ki bu sorunun cevabı, ne kadar insan olabileceğimizde yatıyor.

Hiç yorum yok: