4 Mayıs 2010 Salı

GAZETELERİN GELECEĞİ

İnternet devriminin iyice yerine oturmasından sonra gazetelerin geleceğinin ne olacağı tartışılan bir konu. Kanımca gelecekte (hatta şimdiden) "haber" ağırlıklı gazeteler önemini yitirecek, çünkü zaten 'bilgi çağı' dediğimiz zamanda haber'e ulaşmak hiç mesele değil, dört bir yanımızdan çeşitli aygıtlar bizi haber'e boğmakta zaten.Üstelik gazetelerin, geceden matbaaya girdiğini ve elimize ertesi sabah ulaştığını düşünürsek (muhtemelen gazetede yazan haberlere Tv, internet vb... yoluyla daha önceden ulaşmışızdır), hız çağının kaldıramayacağı bir yavaşlıkta olduğunu söyleyebiliriz. Ne var ki, Türkiye'de bunları düşünen ve uygulamaya geçen (Serdar Turgut'un bu konuya birazcık kafa yorması ve Ertuğrul Özkök'ün de genel yayın yönetmeniyken gazetesinin "sit-com" olduğunu söylemesi ise bir şeyi değiştirmedi, çünkü Hürriyet'de Akşam'da hala sıkıcı haber gazeteleridir) bir gazete göremiyorum: varsa yoksa haber veriyorlar, hadi hadi o haberi kendi siyasal duruşlarına göre allayıp pullayıp öyle sunuyorlar okura. İş böyle olunca da, gazete okumak keyifli bir iş olmaktan çıkıyor. Ne yapmalı gazeteler o halde? Bir kere haberi falan bir tarafa koyup, kendilerine özgü bir dil yaratmalı, yaratıcılığın sınırlarını zorlamalı ve araştırma-inceleme, düşünsel yazılarını arttırmalılar. Bizimkilerin yaptığı, bir görüşe saplanıp koro halinde düşüncelerini insanlara empoze etmeye çalışmak ve haber yazma kolaycılığına başvurmak.Günümüz gazete okuyucusunun haber öğrenmek için gazete alması pek inandırıcı değil. İstediğim her habere elimin altındaki klavyeden ulaşıyorum; artık bir gazetede aradığım doyurucu yazılar ve yenilik. Umarım gazete içerikleri için 'avangard' bir akım ortaya çıkar. Aksi halde, bir yirmi yıl sonra kadar gazeteler maziye karışacak sanırım.

Hiç yorum yok: