5 Nisan 2011 Salı

MODERNİZMDE ÖZGÜRLÜĞÜN ANLAMI

Modernizmin özgürlüğe verdiği tahribatlardan birisi de, onu ya birşeyden bağımsızlaşmaya ya da bir tür başıboşluğa indirgemesi olmuştur.
Oysa her türlü felsefi ve tarihsel açıdan bakınca anlaşılır ki, özgürlük, ne birşeyden bağımsızlaşma ne de eylemin hür seçimi demek. Modernizmin insanlığa dayattığı en büyük yutturmacaların (örneğin; ekonomik açıdan ihtiyaçların sonsuzluğu yalanı veya mutluluğun bir nesneye dönüştürülmesi ve şartının dışsal koşulların ürünlerine bağlanması gibi) başında, özgürlüğü (içsel ve gerçek olanı) istediği kalıba sokmuş olması geliyor.
Böyle malesef, ama neden?
Ya da, özgürlük pre-modern zamanlarda ne idiydi de, şimdi modern zamanımızda ne oldu?
Tarihte birçok filozofun bize gösterdiği gibi modern öncesinde "özgürlük" daha çok metafiziğin alanına giriyor. Yani o zamanların özgürlüğü, ne eylemin özgür seçiminde ne de kendini bir durumdan kurtarma olarak kendini gösteriyor; o halde özgürlük, duruma veya olguya yüklenen anlamın seçimindeki özgürlüğe vurgu yapıyor ki, bu da böylesi bir özgürlüğün modern zamanlardaki gibi bir nesneye dönüşmesine engel oluyor. Köle ahlakında biçimlenen bir özgürlük söz konusu olan. Mitolojik kahramanlar Oidipus, Sisifos veya Prometheus bu tarz özgürlüğün sembolleri işte.
Sonrasında, modernizm, ortaya çıkmasının en büyük nedeni olan bilimin etkisi ve dayatmasıyla özgürlüğe de el atıyor ister istemez. Onu metafizik bir felsefi alandan alıp, bilimsel kalıba döküp insanın önüne koyuyor. Bu yeni özgürlük anlayışı sanayi toplumunun gelişimiyle burjuvazice kabul edilince, kendini tüm insanlığa dayatıyor, çünkü gene biliyoruz ki, modernizm aynı zamanda egemen sınıfların ideolojisinin tüm topluma kabul ettirilme projesidir. Böylece özgürlük, belli kıstaslar yerine getirilince elde edilebilen bir nesneye dönüştürülüyor. Günümüzde hemen tüm insanların özgürlüğü parasının olmasına bağlaması işte bu yüzden. Çünkü modernizmde özgürlük, a-priori alandan a-posteriori alana atılmıştır denebilir. Yani özgürlük modernizmle birlikte içten, deneyden önce (duruma yüklenen anlamın seçimindeki özgürlük; durumun sonucu ne olursa olsun) gelen birşey değildir de, deneyden sonra (para veya başarı gibi modern dayatmalara ulaşılması) gelen, gelebilen birşeydir artık.
Çoğu insan şu düşünceye inanır: modernizm insanı özgürlüğüne kavuşturmuştur; sanki "özgürlük" modernizmle bilimin ortaya çıkartığı birşeymiş gibi.
Madem modernizm insanı özgürleştiriyor, o halde insan, bunu ne için ve ne pahasına elde edeceğini düşünmek zorundadır; çünkü ancak böylece özgürlüğe dair gerçek bir sorgulamaya varabilir.
Modernizm özgürlüğü belli kalıba soktuğundan değerini azaltıp, onu un ufak ederek belli kıstasların küçük bir ödülü, oyuncağı haline dönüştürüyorken, bunu hem nesnelere tapınmacı yaklaşımıyla, hem de birşeylerden bağımsızlaşma olarak sunuyor.
Birşeyden bağımsızlaşmayı kendini bir kişiden ya da bir düşünceden kopartmak olarak anlarsak buna şöyle basit bir örnek verebiliriz: Karı/kocasıyla anlaşamayan bir kişinin boşanma yoluyla kendini evlilik kurumundan kopartması sonucu özgürleştiği duygusuna kapılması örneğin. Toplum içinde kimi zaman şahit oluruz: karısından/kocasından boşanmış kişiler, çevrelerince artık özgür olmakla telkin edilir. Oysa kendini bir kişiden koparmanın özgürlüğe ulaşmayla zerre kadar ilgisi yoktur, bu olsa olsa bir tercihtir.
Modernizm özgürlüğü öylesi yanılsamalı olarak sunuyor ki insana, günümüz insanı modernizm tarafından özgürlük kisvesiyle esaret altına alınmıştır adeta. Böylesi bir özgürlük insanın kurucusu olduğu bir özgürlük olmuyor kuşkusuz. Çağımız özgürlüğü, nesnelere sahip olma ya da kendini onlardan kopartabilme şartlarına bağlanmıştır.
Öte yandan başıboşluğa ve aylaklık etmeye de özgürlük deniyor modern zamanlarla birlikte. 20.yüzyılın ikinci yarısından beridir, esrar türevi rahatlatıcı kimyasallar, rock müziği ve punk kültürü, belirli giyim kuşam stilleri ve yaşam tarzları özgürlükle birlikte anılmıyor mu? Tercihler burada da özgürlüğün hizmetine sunuluyor ne yazık ki ve işte bu da özgürlüğü, insanın sahip olması gereken çok önemli bir değeri sadece ucuzlatıyor, onu yok etmeye götürüyor.
Şundan hiç şüphe etmiyorum...
Özgürlük modernizmin kıskacından kurtulamazsa kendi sonunu hazırlayacak.
O halde modernizmin dayatmasına inat şunu haykırabilmeliyiz: özgürlük ne birşeyden bağımsızlaşma ne de başıboşluktur. Özgürlük sorumluluk ve bağlanmaktır!

Hiç yorum yok: